İstinyeli Martıların Şehri ve Sevgi
Ben sonbaharın yakasında, hala gökkuşağının altında, sen bu paragrafların ardında, kilometrelerce uzağımda ama her harfimden sana yola çıktığımı unutma! Şu blogal dünyadan sana katlayamadığım mektuplar yazıyorum hala, yüreğimin tüm coğrafyasındasın hala, yudum yudum içtiğimiz tüm antların hatırına birbirimize kavuşacağımızı unutma…
Bak bir umut taşıyorum hala cancağızımda. Aşk taşıyorum bu canda, can taşıyorum şu cihanda, ne olur umudumuzu anımsa..
Bir sözcükten fazlasıydı umut, bir sözlükten fazlası, bir ateşböceği ışıltısı, bir hayat kıvılcımıydı, iliklerine kadar ıslanmış mimozaların telaşıydı umut, begonvillerin ahkamıydı, gökkuşağı ispinozlarının cıvıltısıydı umut. Karavanımıza atlayıp atlıkarıncaları hür bırakmaktı, dünyayı bir Lunaparka çevirme çabasıydı ve iki alyanstı?
Bir sonsuzluk miktarıydı umut, saatli marif takvimlerine sığdıramadığımdı. Buğday tenli sözcüklerinin bağıydı bostanıydı umut, bir Boğaziçi kıpırtısıydı, iki selvi yüreğin adabıydı, şu katlayamadığım mektuplarımın akranı, her saniyemin yandaşı, attığım her adımın yoldaşı, dökülen gözyaşlarımın yongasıydı umut, sonbaharın ahbabıydı, aşka emektar olmaktı?
Kavuşma noktamıza inşa ettiğimiz gökkuşağıydı umut, bir yeryüzü cennetinin aurasıydı umut. Ay ışığına yol açmaktı, gökkuşağına hamak bağlamaya çalışmaktı ve başarmaktı, beyaz Lotus çiçeğime kavuşma çabasıydı, sana kavuşma çabasıydı umut, şu yüreğimin emekçisi olmaktı ve dahası iki alyanstı ama sana kavuşamadıktan sonra yalnız yalnızlıktır aşkın yüksek lisansı, yine bana tahsilli gözyaşı, yine bana kalifiye gözyaşları?
Kirpiklerime mandallanmış bu gözyaşı ama tüm bu gözyaşları da umudumun yongası. Şu gitarımın 6 tel saçına taç ettiğim gözyaşları ile sana yazdığım her şarkı kırılan yüreğimin sağlaması, umudumun aurası, gece yarılarımın pasiflorası?
Bazen ivedidir gözyaşları, göz kırpıncaya kadar gelir. Öyle uzaklardan da değil, yüreğimden kopar gelir. Muhtelif bir misafirdir her damlası ama aşk yüreğin misafiri değil bilakis ev sahibidir, ağırlar gözyaşlarımı bir bir, her damlaya umut ikram edilir. O umut ki; yüreğin suyudur, ekmeğidir, nimetidir. Bir dirhem merhemdir umut, aşkın suretidir…
Gün batıyor Lotus çiçeği
İstinyeli martıların şehrini ıskalıyor güneşin hareleri
Umudumun kandilleri ise daha tek bir saniye bile sönmedi
Bir pandomim etkisi gibi, ay ışığı ile mimleniyor Boğaziçi
Yakamozların eteğinde yüzen bir su perisi hala Kız Kulesi
Gün batıyor Lotus çiçeği
Birbirimize içten içe o kadar çok şey anlatıyoruz ki
Ben şairsiz kalmış bir şiirin sahipsizliği gibi özledim seni
İki göz birbirini görmez ama birlikte hareket eder ya hani
Biz de öyle değil miyiz ki şimdi Lotus çiçeği? Anlat hadi
Yuvaya dön Lotus çiçeği
Buğday tenli sözcüklerini özlüyorum ve diyorum ki sana
Seni seviyorum yüreğimin öznesi, anlatabiliyor muyum?
Gökkuşağı İspinozları ile haberler uçuruyorum ben sana
Ben yine seninle bir cennet şafağına uyanmak istiyorum
Seni seviyorum, sonsöze dek değil sonsuza dek diyorum
Aşkın Buğday Tenli Sözcükleri – B&B
Aşk; yüreğindeki sevgiyi bir meşale gibi taşıma kudreti değil miydi? Yana yana da olsa, ateşten bir gömlekte olsa sen ve ben omuzomuza, yürekyüreğe değilmiydik ki Lotus çiçeği. Şunu bilesin ki; Seni sevdiğimi anladığım o ilk günden beri, sana ??Kasım?ı aşk başlatır?? dediğim o ilk günden beri senin mecburiyetindeyim beyaz Lotus çiçeği?
B&B
Lotus çiceğinin umut ışıkları gözyaşlarına bezeniyor; ama biliyor ki Lotus çiceği seni bekliyor ve yanına gelecek. Bir şiirin içinden belki de o sana uzanmaya çalışır, bilemem; fakat anlamlı olan her yazının içinde başlangıçlar gözyaşına bezenir…
Şiirlerin içinden, buğday tenli sözcüklerine kattığı her nefesten, resimlerin içinden, tualin bin bir köşesine harmanladığı mavinin içinden, İstinyeli martıların şehrinden bir sonbahar esintisinden, yüreğinin her titreşiminden, dilediği an dilediği her yerden uzanabilir bana Lotus çiçeğim, yeter ki başarmak istesin. Öyle güçlüdür ki benim beyaz Lotus çiçeğim, yeter ki ulaşmak istesin, yeter ki kavuşmak istesin, yeter ki sımsıkı sarılacağımız günlerinde geleceğini bilsin…
İnancın tepe noktasında ona kavuşacağını düşünmek bazen yitmiyor mu desem de sende onun en uç noktası var ne mutlu sana… Umarım Lotus çiceğin hep seninle olur gerçi böyle bile yanında; ama yanına ulaştığı günde gelir tamamen sana ait olur…